YÖK, “Vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenler ile devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenler aynı maaşı alacak” kararını aldı. Ancak vakıf üniversiteleri, YÖK’ün bu kararına karşı akademisyenlere ücretsiz izin ya da part-time çalışmayı kabul ettiklerine dair sözleşmeleri imzalamayı dayatıyor. Akademisyenler sesini duyurmak için sosyal medyada çağrı yaptı: “Vakıf üniversiteleri pandeminin faturasını çalışanlara kesiyor.”
Korona virüsü (Covid-19) salgını sürecinde birçok vakıf üniversitesi, işten çıkartma yasak olduğu için akademisyenleri, özellikle emekli profesörleri ve araştırma görevlilerini ücretsiz izne gönderdi. Üniversite yönetimlerinin bu tavrı akademi camiasında, “Akademik kıyım” olarak yorumlandı. Akademisyenler ve öğrenciler bu duruma tepki göstermek için sosyal medyada, “Vakıfünikıyımvar” etiketiyle paylaşımlar yaptı.
‘Ya Sözleşmeyi İmzalarsın Ya Da Gidersin’
Vakıf üniversitelerinde akademisyenlere uygulanan bu durumun son örneği Altınbaş, Nişantaşı ve Okan üniversitelerinde yaşandı. Özellikle araştırma görevlilerinin önlerine sözleşmeler konularak, “Kendi isteğimle ücretsiz izne ayrılıyorum” sözlerinin altına imza atmaları isteniyor. Çoğu akademisyen işsiz kalmamak için part-time çalışmayı da kabul etmek zorunda kalıyor.
Konuştuğumuz birçok akademisyen ise bu durumu şöyle anlatıyor: “Bize açıkça, ‘Keyfin bilir… Ya bu sözleşmeyi imzalarsın ya da gidersin’ diyorlar.”
YÖK’ün Kararına Hamle: Part Time
Peki vakıf üniversiteleri neden böyle yaptı? Sayıştay raporlarında defalarca vakıf üniversitelerinin akademiden çok reklama para harcadıkları tespit edildi. Son olarak Yükseköğretim Kurulu (YÖK) da vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenleri sevindiren bir karara imza attı. YÖK, vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenler ile devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerle aynı ücretin ödenmesine karar verdi.
Akademisyenler yıllarca bu kazanımı almak için mücadele ederken vakıf üniversiteleri ise YÖK’ün bu kararını uygulamamak için yollar aradı. Vakıf üniversitelerinin bulduğu yöntemlerden biri de akademisyenleri part-time çalıştırarak daha düşük ücretler vermek. Hatta çoğu üniversite özellikle araştırma görevlilerine asgari ücretin altında maaş veriyor.
Halihazırda Okan Üniversitesi’nin emekli bir profesörü ücretsiz izne çıkartması da mahkemeye taşındı. Mahkemeden çıkacak bu karar yüzlerce vakıf üniversitesinde çalışan akademisyenler için emsal olacak.
‘Ticarethane Değil Üniversite İstiyoruz’
Bütün bu tartışmaların gölgesinde akademisyenler seslerini duyurmaya çalışırken, bugün akademisyenlerin ücretsiz izne çıkarılması için “#vakıfünikıyımvar” etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı.
Üniversitelerin hesaplarının da etiketlendiği paylaşımlarda, üniversiteler sorumlu davranmaya davet edildi.